Yarın Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü… Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.20’de, “Biz savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz” diyerek harekatı bütün dünyaya duyurdu. KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş ile 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kızı Mağusa Milletvekili Resmiye Canaltay, o günleri şöyle anlattılar:
Serdar Denktaş, babası Rauf Denktaş’ın her sabah “Ankara, Ankara güzel Ankara. Seni görmek ister her bahtı kara. Senden yardım ister her düşen dara” marşını dinlettiğini söyledi.
Serdar Denktaş: O zaman 15 yaşındaydım ve harekatı eğitim için bulunduğum Londra’da duydum. Cenevre’de görüşme yapan Türk heyeti ile temas kurup onların uçağı ile önce Ankara Etimesgut, sonra da toprak bir pisti olan Girne Kırnı Havaalanı’na indik. Babam Denktaş, Türk Mukavemet Teşkilatı’ndaki kod adını da “Toros” olarak belirledi. Çünkü hep Toros dağlarına bakar, “Bir gün bu dağlardan süzülüp gelecekler” derdi. 20 Temmuz sabahı Mehmetçik o dağların arkasından çıkıp geldi. Gökyüzünde paraşütle adaya inen askerimizi gören babam ilk tepkisinin, “Yağmur gibi geliyorlar’’ diyerek gözyaşları içinde yanındaki arkadaşlarına sarılmak olduğunu anlattı. 1974 öncesi Kıbrıs Türk’ü saldırılar altında çok zor günler yaşadı. 50 yıldır adada barış var. Bugün KKTC varsa Türk toplumu yaşıyorsa bunun mimarları, Fazıl Küçük, Rauf Denktaş ve Mehmetçiktir.
‘ZİNDANA SAKLANDIK’
Resmiye Eroğlu Canaltay: O günlerde 11-12 yaşındaydım. 20 Temmuz sabahı Denktaş Bey harekatın başladığını açıklayınca anne ve babalar çocuklarına en güzel kıyafetlerini giydirip ellerine de Türk bayrakları verdi. Mağusa Limanı’na doğru yola çıktık. Türk askerini karşılayacaktık. Ancak babam, ‘Savaş başladı, saklanın’ diyerek bizi geri çevirdi. Maraş bölgesindeki binaların üzerinde uçaksavarlar vardı, her yere ateş ediyorlardı. Mağusa kalesinin sığınak ve zindanlarına saklandık. Yiyecek ve su azdı. Sürekli bombalar patlıyordu. Babam Derviş Eroğlu da ameliyat yaparken hastaneye bomba düştü. Sonra Türk uçakları Rum mevzilerini imha etti ve 2. Harekat ile askerimiz Mağusa’ya girdi, büyük sevinç yaşadık. Türk askeri gecikse, biz de Muratağa, Atlılar ve Sandallar köyleri gibi katliama uğrayacaktık. 50 yıl geçti acıları içimize gömdük, şimdi ülkemizin kalkınması için mücadele ediyoruz.
Eroğlu’nun kızı Canaltay, o günleri anlattı…
‘AYŞE TATİLE ÇIKSIN’
Barış harekatının parolası ‘Ayşe Tatile Çıksın’ olarak belirlenmişti. Ayşe, dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızı Ayşe Ayata’ydı. İki ayrı harekat ile KKTC’nin bugünkü sınırları çizildi. 498 asker, 70 mücahit, 1672 sivil vatandaş şehit oldu.
Mehmetçik 20 Temmuz’da Kıbrıs’a çıktı, 27’nci günde
Rum mezalimine son verdi
Kıbrıs’ta 15 Temmuz 1974 günü Rum EOKA örgütü lideri Nikos Sampson darbe yaparak Cumhurbaşkanı Makarios’u görevden uzaklaştırdı, yeni bir hükümet kurdu. Adadaki Türklerin hayatı tehlikeye girdi. Türkiye garantör ülke olarak müdahale kararı aldı. 20 Temmuz sabahı Türk askeri Girne’ye havadan indirme ve denizden çıkarma yaptı. Savaş uçakları Rum mevzilerini bombaladı.
KATLİAM YAPINCA…
Üç gün içinde Girne ve Lefkoşa’nın tamamı kontrol altına alındı ve ateşkes ilan edildi. Sampson görevi bıraktı, Yunanistan’da da askeri rejim sona erdi.
Ancak Rumlar, Türk bölgelerine saldırılarını sürdürüp Mağusa’daki Muratağa, Atlılar ve Sandallar köylerinde toplu katliamlar yapınca 14 Ağustos günü 2. Harekat başlatılarak Mağusa ve Lefke de alındı. Türkiye 17 Ağustos’ta adanın yüzde 38’ine hakim oldu ve harekat sona erdi, bugünkü sınırlar çizildi.
Kıbrıs halkı özgürlüğü kazandıran Türk askerlerini bağrına bastı…
Kıbrıs adasındaki Türkler 27 günde özgürleştirildi.
İŞTE ZAFERİN MİMARLARI:
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit
Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan
Türk Mukavemet Teşkilatı Başkanı Rauf Denktaş
Genelkurmay Başkanı Org. Semih Sancar
Dışişleri Bakanı Turan Güneş